25 Ağustos 2008 Pazartesi

İçimdeki Pasta Aşkı Bambaşka

Hayatımızın önemli bir yerinde durur pastalar. Sadece pastalar da değil, her tür tatlı çeşidi de bu kategoriye dahildir. Kısaca "Pastry" de diyebiliriz bütününe.

Yemek kültürünün en vazgeçilmez parçasıdır. Yenilen yemeğin ardından gelen bir ödül gibidir. Önünüze konan tabaktaki tatlıya bakıp mutlu olursunuz. "Hak ettin" dercesine size bakar önünüzdeki tatlı. Öyle de güzel süslenmiştir ki, kıyamaz, çatal bile dokundurmak istemez, öylece karşınızda duran sanat eserine bakmak istersiniz. Yavaşça üzerinden akan sosa bakar durursunuz. Sanki hiç durmayan bir şelale gibi akar da akar. Hafiften üzerine serpilmiş pudra şekeri veya çikolata sosla üzerine çizilmiş şekiller veya veya şeker çubuğu ile yükseklik verilmiş heybetli görüntü sizi etkiler durur. Artık bu cezbedici görüntüyü sadece seyretmek kesmez sizi, daldırırsınız çatalınızı lezzetin doruk noktasına.

Tatlı ve pasta çeşitlerini yapmak belki hepimizin yapabileceği bir şey gibi durur. Annelerimiz bile doğuştan pastacıdır hep bizim gözümüzde. Sonuçta bir miktar unu, yumurtayı, tereyağını, pudra şekerini, sütü, kremayı, nişastayı... vesaireyi ölçüsüyle hazırlayıp karıştırmak ne kadar zor olabilir ki? Her tarafta tarifler bile bulunabiliyor artık. Peki o zaman niye pastacılık diye bir meslek türedi? Neden geleceğin meseleği, neden -annesini mutfağa koymak varken- herkes kaliteli pastacı arıyor?

Bu soruların cevapları aslında çok nettir. Herkes pasta yapabilir, ama herkes yeni bir pasta yaratamaz veya var olan bir pastayı geliştiremez. Çünkü bu meslek ciddi anlamda tecrübe, deneme - yanılma, kimya bilgisi ve tabiki de biraz sanatçı gözüne ihtiyaç duymaktadır. İşte bu yüzdendir ki, her vitrinde gördüğümüz süslü tatlılar veya kremaya boğulmuş abartılı pastalar iyi olduklarını göstermez. Genellikle hatalarının üzeri örtülmeye çalışılmıştır. Çünkü artık gelişen pastacılık mantığında abartıya yer yoktur. Sadelik, uyumlu renk tonları ve sofistike tasarımlar aranmaktadır. Pastayı görsellikle boğup, kötü olan tadını kapatmaya çalışmak şark kurnazlığıdır. Türkiye'de ne yazık belli başlı yerler dışında, hala bu mantıkla iş yapan butik pastane ve a'la carte tatlı mutfağı vardır.

Gelelim neden geleceğin mesleği olduğuna; yemek her zaman yenir. Genel bir ihtiyaçtır. Aşçılar yemekleri yapar, müşteriler de bu yapılan yemeği yer. Çeşitli soslar, garnitürler ve süslemeler eşliğinde sunulur. Yemek mutfağı gelişmeye açıktır. Birçok füzyon örneğiyle sık sık karşılaşırız. Ancak o kadar çok füzyon yapılmıştır ki, artık neredeyse damak zevkine uyacak yeni ürünlerle karşılaşmak zor hale gelmiştir. Tamamen tercih meselesidir yemek füzyonu. Ama pastacılıkta durum farklıdır. Bir ürün yaparken kullanacağınız şekerden tutun da, içine katacağınız terayağına kadar her şey farklı bir etki gösterir. Yapabileceğiniz soslar çok çeşitlidir. Deneme yanılma ile çok değişik lezzetler, soslar, içerikler ve süslemeler yapabilirsiniz. Görsellik bir kere had safhasındadır. İnanılmaz keyif verir. Yaratıcılık ön plandadır. Ama her şeyden en önemlisi, tatlınızı yiyecek her zaman birilerinin olması. Çünkü insanoğlu tatlı yemeden duramaz. Vücuda salgılattığı mutluluk hormonuna hiç kimse karşı duramaz. O yüzdendir ki, pastacılık hep yaşayacak olan bir meslek olacaktır. Her zaman bir yenilik olacaktır. Rekabet sayesinde bu gayet mümkündür.

Bu mesleği seçenler işte bu etkenlere aşık oldukları için seçmiştir. Yapması sıkmayan, keyif veren ve insanlara yaptıklarınızı tattırmanın inanılmaz zevkli olduğu bir meslektir. Saatlerce ayakta durup iş yapmak hiçbir şekilde gocundurmaz. Ayaklarınızı asla geri geri götürmez. Mesleğinize ne kadar bağlı olur, şevkinizi hep yüksek tutarsanız, o kadar çok seversiniz pastacılığı. Belki sırf bu yüzden uzak kalamıyor insan mesleğinden. Ben çalışmayı özlüyorum mesela. Birilerinin yiyeceği tatlıları hazırlamak, vasat bir tatlıyı geliştirmek gerçekten özlenecek şeylerdir. Yakın zamanda İtalya yolcusu olup, ileri düzeyde pastacılık eğitimi alacağım. Döndüğümde bu işlere tekrar girmeyi gerçekten çok istiyorum.

Son bir şey daha demem gerekiyor; mesleğin aileniz ve sevgiliniz üzerindeki etkileri inanılmaz olmaktadır. Her daim tatlı isteyen, "yaparım tabi" dedikten sonra, ürününüzü tattıklarında yüzlerinde oluşan memnuniyet ifadesine paha biçilemez. Hele ki çok ama çok sevdiğiniz biricik bir aşkınız varsa, onun bu isteklerini yerine getirmek için çırpınır durursunuz. Sırf o mutlu olsun diye fantastik tatlılara imza atarsınız. Evdeki en mutlu ve en şişman insanlar ne yazık ki sevdikleriniz olacaktır. Ama kimin umurunda... feda olsun bütün pastalar onlara :)

2 yorum:

hobbitcan dedi ki...

Hmmm... Yazı da fantastiş, resimdeki pastalar da fantastiş, o pastaları yapabilecek bir süper kahramana sahip olmaksa... Paha biçilemez:)

Unknown dedi ki...

Blogger hobbitcan dedi ki...

Hmmm... Yazı da fantastiş, resimdeki pastalar da fantastiş, o pastaları yapabilecek bir süper kahramana sahip olmaksa... Paha biçilemez:)
****************

Büdüt: Geri kalan her şey için Master Card. Pastalar dahil :)